Karaciğer Hastalıkları
Karaciğer Nasıl Bir Organdır?
Karaciğer, vücuttaki en büyük solid organ olup, vücut ağırlığının %2'sini oluşturur, vücut kan akımının ise %13ü karaciğerdedir. Karın boşluğunun sağ üst kısmında, diyaframın altında ve mide, sağ böbrek ve bağırsakların komşuluğunda bulunur.
Çevresi glisson kapsülü adı verilen bir zarla çevrilidir. Sağ ve sol olmak üzere iki lobtan oluşur, sağ ve sol lob ortadan geçen bir toplardamar ile birbirinden ayrılır. Karaciğerin alt yüzünde safra kesesi bulunur.
Karaciğerin sağ ve sol lobunun her biri, çok daha küçük yapıda binlerce lobcuktan oluşmuştur. Lobcuk, karaciğerin en küçük fonksiyonel birimidir. Bu lobcuklar küçük kanallara bağlıdır, bu küçük kanallar birleşip daha büyük kanalları ve en sonda karaciğer ana kanalını oluşturur. Karaciğer ana kanalı, karaciğerin oluşturduğu salgıları safraya ve onikiparmak bağırsağına taşımakla görevlidir.
İçindekiler
- Karaciğer Nasıl Bir Organdır?
- Karaciğerin Fonksiyonları Nelerdir, Vücut İçin Neden Önemlidir?
- Hepatit Nedir, Nasıl Bir Hastalıktır?
- Akut Viral Hepatit Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
- Hepatit A (HAV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Hepatit B (HBV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Hepatit C (HCV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Hepatit D (HDV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Hepatit E (HEV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Hepatit G (HGV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
- Viral Hepatit Nasıl Tedavi Edilir?
- Viral Hepatitten Nasıl Korunurum?
- Toksik Ve İlaca Bağlı Hepatit Nedir, Nasıl Gelişir?
- Toksik Hepatitte Tanı Ve Tedavi Nasıldır?
- Toksik Hepatitten Nasıl Korunurum?
- Kronik Hepatit Nedir?
- Kronik Hepatit Semptomları Nelerdir?
- Kronik Hepatit Tanısı İçin Hangi Tetkikler İstenir?
- Kronik Hepatit Nasıl Tedavi Edilir?
- Karaciğer Yetmezliği Nedir?
- Karaciğer Yetmezliği Nasıl Tedavi Edilir?
- Karaciğer Sirozu Nasıl Bir Hastalıktır?
- Karaciğer Sirozu Belirtileri Nelerdir?
- Karaciğer Sirozu Nasıl Tedavi Edilir?
- Portal Hipertansiyon Nedir?
- Alkol Portal Hipertansiyona Neden Olur mu?
- Portal Hipertansiyon Nasıl Tedavi Edilir?
- Hepatik Ensefalopati Nedir?
- Hepatik Ensefalopati Nasıl Tedavi Edilir?
- Kist Hidatik Nasıl Bir Hastalıktır, Nasıl Bulaşır?
- Kist Hidatik Nasıl Tedavi Edilir?
- Karaciğer Kanseri Nedir?
- Karaciğerin İyi Huylu Tümörleri Nelerdir?
- Karaciğerin Kötü Huylu Tümörleri Nelerdir?
- Karaciğer Kanseri Tanı Ve Tedavisi Nasıldır?
- Karaciğer Hastalıklarından Nasıl Korunurum?
Karaciğerin Fonksiyonları Nelerdir, Vücut İçin Neden Önemlidir?
500'den fazla yaşamsan fonksiyona sahip olan karaciğer, vücudun metabolik olarak en aktif organıdır. 4 fizyolojik ana üniteden oluşmuştur:
- Sirkülatuar sistem
- Safra yolları
- Retiküloendotelyal sistem
- Hepatositler
İzmir Karaciğer vücudun en geniş retiküloendotelyal organıdır, genellikle sindirim aracılığı ile vücuda giren bakterileri yok etmekte %60 gibi büyük bir rolü vardır. Karaciğerin %15lik kızmı stroma hücreleri, geri kalan %85lik kısmı ise hepatositlerden oluşur. Stroma hücrelerinin en önemlisi retiküloendotelyan sistemin de en önemli elemanı olan Kupffer hücreleridir. Kupffer hücreleri, yaşlanmış ve yıpranmış eritrositleri(kan hücreleri), bakterileri, virüsleri, endotoksinleri, vücudun antikorlarıyla birleşmiş zararlı antijenleri fagosite eder. Ayrıca çok sayıda inflamatuar madde salgılar.Vücudu enfeksiyonlara karşı korur ve savunur.
İzmir Karaciğerin salgıladığı safra, bağırsakta yağların parçalanarak daha kolay sindirilmesini sağlar.
Sindirim sisteminde emilen glikozun büyük bir kısmı karaciğer tarafından glikojen olarak depolanır. Karaciğer A, D, B12, K gibi bazı vitaminler ve folat için de depo organıdır. Glikojenden ya da kaslardaki aminoasitlerden glikoz eldesini sağlayan glukoneogenez olayı da karaciğerin önemli fonksiyonlarından biridir, açlık durumunda vücuda gereken enerji bu şekilde sağlanır. Karaciğer ayrıca besinlerle alınan D vitaminini vücutta kullanılabilir olan aktif formuna dönüştürme görevini de üstlenmiştir.
İzmir Karaciğer, billurubin, safra tuzları, ilaç ve alkol metabolizmasında görevlidir. Karaciğer, pıhtılaşma faktörlerini sentezler. Karaciğerin, ferritin ve hemosiderinin içindeki demir ve bakır mineralleri başta olmak üzere mineral depolama özelliği de vardır.
Karaciğer, vücuttaki kendini yenileme kapasitesi en büyük olan organdır. Büyük bölümleri alındıktan sonra bile kendini yenileyebilir ve birkaç hafta içerisinde eski boyutuna ulaşabilir. Karaciğer yetmezliği yaşayan hastalara, sağlıklı bir donörden karaciğer nakledilmesi bu şekilde gerçekleştirilir. Ayrıca karaciğer kanserli bir hastada, karaciğerin %70i alınsa bile karaciğer fonksiyonlarına devam edebilir, karaciğer donörü kimselerde de durum böyledir, karaciğerin büyük bir kısmı çıkarılırsa dahi karaciğer işlevlerinde büyük bir azalma ya da işlev kaybı olmaz.
Hepatit Nedir, Nasıl Bir Hastalıktır?
Hepatit, temel olarak karaciğer hücrelerinin hasarına sebep olan inflamatuar bir hastalıktır. Akut ve viral hepatit olmak üzere iki çeşittir. Akut hepatit, hepatitin kısa bir süre önce başlamış olduğu anlamına gelirken, kronik hepatit, 6 aydan uzun süredir mevcut olan hepatiti ifade eder. Hepatit, viral(virüslerden kaynaklı) ve toksik(ilaca ve çeşitli kimyasallara bağlı) nedenler başta olmak üzere çeşitli sebeplerle gelişebilir.
Akut Viral Hepatit Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
Akut viral hepatit, baskın olarak karaciğeri etkileyen sistemik bir inflamatuar hastalıktır.Genellikle grip benzeri semptomlarla başlar, kırıklık, bulantı, kusma sonrasında ishal, idrar renginde koyulaşma, iştahsızlık, ateş, sarılık ve büyümüş karaciğer, sağ üst karında hassasiyet, kas ve eklem ağrıları ile kendini gösterebilir. Akut viral hepatit, hepatotropik virüslerden(A, B, C, D, E) kaynaklanır. Bazen Epstein-Barr, CMV, koksavirüs gibi başka virüsler de hepatit benzeri tablo oluşturabilmektedir.
Hepatit A (HAV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Genellikle hafif şiddette seyreden hepatit A, 6-12 ay içerisinde düzelir, sekel bırakmaz, kronik taşıyıcılık yoktur, nadiren ölümcül olabilir. Akut dönemde veya erken iyileşme döneminde serumda lgM anti-HAV bakılarak tanı konulur. Hepatit A fekal-oral geçişli bir hastalık olup, genellikle az gelişmiş ülkelerde görülür, gıda ve su ile bulaşan salgınlara neden olur. Kreş, yatılı okul gibi yerlerde de salgına neden olur. Seyahat edenler, askeri personel, kreş ve yatılı okul personeli, laboratuar çalışanları ve kronik karaciğer hastalığı olanlar bu hastalık açısından önemsenmesi gereken gruptur. Hepatit A ile maruziyet sonrası, kişinin yakın çevresine ilk iki hafta içerisinde kas içi immunglobulin ve inaktif HAV aşısı uygulanır, 6-12 ay sonra tekrarlanır.
Hepatit B (HBV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Orta şiddette seyreden hepatit B, %90'dan daha büyük oranda tam olarak iyileşir. Ülkemizde taşıyıcılık oranı %3 ila %7 arasında değişir. Hepatit B, kan ve vajinal sıvı gibi vücut sıvıları aracılığı ile bulaşır. Kan nakli veya cinsel ilişki sonucu bu hastalığa yakalanma riski vardır. Anneden bebeğe(perinatal) doğum sırasında geçiş olur. Hepatit B'nin 45-180 gün arasında değişen bir kuluçka süresi vardır ve hepatit B, kuluçka süresinde de bulaşıcıdır. Hepatit B'nin belirtileri, halsizlik, ateş, baş ağrısı, iştah azalması, bulantı, kusma, karaciğer lojunda ağrı ve hassasiyet, kas ve eklem ağrısı, deride kızarıklık şeklindedir. Belirtiler kişiden kişiye değişebilir, bazı hastalar tarama testi olmadan hepatit B taşıdıkalrının farkına bile varmazlar. Hepatit B virüsü, bazen siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri ve fulminan hepatit gibi ciddi hastalıklara yol açabilir. Akut hepatit B, özellikle immun sistemi suprese kimselerde ve yaşlılarda kronik hepatite dönüşebilir. Tanı, serumda HbsAg, lgM anti HBc ve HBV DNA bakılarak konulur. Hepatit hastalığı için risk faktörleri, birden çok partnerle ilişkide olma, hepatit Bli hasta ile ortak eşya kullanımı, damardan ilaç kullanımı, kan ürünleriyle çalışma, homoseksüel olma, annede hepatit B virüsü varlığı, hijyenik olmayan yerlerde dövme ve piercing yaptırma, ...Yüksek riskli grup mutlaka Hepatit B'ye karşı aşılanmalıdır. Hepatit B için aşılanmamış kimselerde iğne batması gibi bir maruziyet sonrası derhal kas içi Hepatit B immunglobulini(HBIg) yapılmalı ve aşı serisine başlanmalıdır.
Hepatit C (HCV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Viral hepatitler arasında kan yolu ile en fazla bulaşan hepatittir. Transfüzyon ile ilişkili hepatitlerin %90'ından sorumludur. Kan nakli ve kan ürünleri hepatit C açısından çok büyük risk teşkil etmektedir. Bilinen hepatit C vakalarının %50'sinden ise intravenöz(damar için) ilaç kullanımı sorumludur. Klinik olarak hafif seyreder, belirtileri çoğu zaman hasta kişi tarafından fark edilmez, bazen de halsizlik, baş ağrısı, karın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, idrar renginde koyulaşma ve eklem ağrıları görülebilir. 6aydan uzun sürerse kronikleşir, %50 oranında kronikleşen bir hastalıktır ve ileri dönemde alkol, sigara, immun supresif hastalık gibi risk faktörleri ile birlikte hastaların %20'sinde siroza çevirebilir. Tanı, serumda anti-HCV ve HCV RNA bakılarak konulur. Hepatit C tedavisinin seyrine, hastalığın ne derecede ilerlemiş olduğuna göre karar verilir. İnterferon ve ribavirin, tek başına ya da kombine şekilde, hekimin belirleyeceği periyotlarda kullanılır. Hepatit C virüsünün farklı genetik formları vardır ve bu genotiplerin tedaviye verdiği yanıtlar da değişkenlik göstermektedir. Bazı genotipler, antiviral tedaviye iyi yanıt verir. Hepatit C virüsünün kan ve cinsel yol ile bulaştığı unutulmamalıdır. Hepatit C ile ilgili risk grubunda olduğunuzu düşünüyorsanız, ya da belirtilerden birini taşıyorsanız hekiminize başvurup testlerinizi yaptırınız.
Hepatit D (HDV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Replikasyonu(çoğalabilmesi) için, hepatit B virüsüne ihtiyaç duyan hepatit D, ya hepatit B ile aynı anda hastalık yapar(ko-enfeksiyon) ya da hepatit B geçirmiş ve kronik hepatit B taşıyıcısı olan bir kişide hastalığı alevlendirir(süperenfeksiyon), bu durumda hastalık siroza ve nadiren fulminan akut hepatite ilerleyebilir. Damardan ilaç kullananlarda, hemofili hastalarında ve homoseksüellerde oldukça sık görülür. Nadiren perinatal(anneden bebeğe) geçiş görülür. Tanı, serumda anti-HDV bakılarak konulur ve bu değer, akut hepatit D'de düşük, kronik hepatit D'de ise yüksek bulunur. Hepatit B aşınız varsa, hepatit D açısından da korunuyorsunuz demektir.
Hepatit E (HEV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Enterik(sindirim yolu) ile geçen bir virüstür.Bulaş, oral-fekal(ağız dışkı) yolla olur. Türkiye'de Hepatit E taşıyıcılığı %5 civarında, Avrupada %1'den az olmakla birlikte Asya ve Afrika ülkelerinde %40 gibi ciddi oranlara çıkabilmektedir. Gebe kadınlarda %10-20 gibi yüksek oranda mortalitesi(ölüm) vardır.
Hepatit G (HGV) Nedir Ve Nasıl Bulaşır?
Kısa bir süre önce varlığı tespit edilmiş bir virüs olan HGV ile ilgili klinik açıdan sonuçları ile ilgili çok kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, kan ve kan ürünleriyle bulaştığı bilinmektedir. Damar içi ilaç kullananlar, diyaliz hastaları ve hemofilili bireylerde pozitiflik oranı yüksek bulunmuştur. Bu virüs ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Viral Hepatit Nasıl Tedavi Edilir?
Viral hepatitiniz olup olmadığını anlamanın tek yolu gerekli serolojik testlerin yapılmasıdır. Tetkikler sırasında hepatit taşıyıcısı olduğunuz anlaşılırsa, 3-6 ayda bir düzenli olarak kontrole gitmeniz gerekir. Eğer kronik hepatit hastası iseniz, hastalığın ilerleyişine göre, tedavi görebilir ya da düzenli izlem altında tutulabilirsiniz. İzlem, 6 ayda bir gerçekleştirilecek kan tetkikleri, karaciğer enzimleri, karın ultrasonu gibi kontrolleri içermektedir. Viral hepatit hastalarına egzersiz ve yüksek kalorili diyet önerilir. Hastanın şiddetli kusması varsa intravenöz hidrasyon, şiddetli kaşıntı için kolestiramin verilir. Gerekli görüldüğünde karaciğer transplantasyonu yapılır. Şiddetli akut HBV için lamivudin veya antiviral tedavi uygulanır. HCV için interferon tedavisi uygulanabilir. Tedavi şeklini ve süresini hastalığınızın etkeni, şiddeti ve sizin iyileşmenizi etkileyecek bireysel faktörleri göz önüne alarak en doğru biçimde hekiminiz belirleyecektir.
Viral Hepatitten Nasıl Korunurum?
Hijyen, hepatit hastalıklarından korunmada önceliğiniz olmalıdır. Tüm yenidoğanlara aşı programı dahilinde hepatit B aşısı uygulanmaktadır. Yine risk altındaki kişilere hepatit A aşısı uygulanır. Hepatit C'nin birçok mutant tipi olduğu için aşısı yoktur. Sizde viral hepatit belirtileri varsa ya da risk altındaysanız, hekiminize başvurun. Bunun yanında şu durumlara karşı temkinli olunuz:
- Güvenli olmayan kan nakli
- Aile ve yakın çevrede hepatit B ve C varlığı
- İntravenöz(damardan) ilaç uygulamaları
- Korunmasız cinsel ilişki
- Diyaliz
- Cerrahi ve diş ameliyatları
Toksik Ve İlaca Bağlı Hepatit Nedir, Nasıl Gelişir?
Toksik hepatit, bazı ilaçlar, kimyasallar ve zehirli mantarlara maruz kalma sonucu gelişir. Karaciğerin en önemli görevlerinden biri de bazı ilaç ve kimyasalların kandan uzaklaştırılarak vücuttan atılmasının sağlanmasıdır. Karaciğer bu görevini yaparken, toksinlerin dönüşümü ile açığa çıkan yan ürünler karaciğerde belirgin bir harabiyete yol açar. Karaciğerin yenilenme kapasitesinin bu harabiyetle başa çıkmadığı zamanlarda geri dönüşsüz hasarlar meydana gelir. Hasar, bazen etkene uzun süreli ve tekrarlayan maruziyetten sonra, bazense etkene bir kere maruz kalınmasına rağmen 48 saatlik zaman dilimi ierisinde başlar. Tedavi genellikle etkenin ortadan kaldırılması ile gerçekleştirilir. Karaciğerde kalıcı hasar ya da karaciğer yetmezliği oluşabilir. Ateş, döküntü, halsizlik, iştahsızlık, sarılık, bulantı, kusma, kilo kaybı, idrar renginde değişme başta olmak üzere farklı semptomlar ortaya çıkabilir. Birçok reçeteli ve reçetesiz ilaç, bitkisel ürün ve destekler, kontrolsüz kullanıldığında geri dönüşsüz hasara yol açabilir.
Toksik Hepatitte Tanı Ve Tedavi Nasıldır?
Toksik hepatit için tanı koydurucu bir test yoktur. Ancak tanıyı doğrulamak amacıyla karaciğer fonksiyon testleri, kan testleri ve karaciğer biyopsisi istenebilir. Toksik hepatit erken dönemde belirti vermeyebilir, bu nedenle karaciğer üzerinde yan etkileri olan bir ilaç kullanıyorsanız rutin kontrollerinizi yaptırmayı ihmal ettirmeyiniz.
Toksik hepatit için tedavi, viral hepatitler gibi destek tedavisidir. Spesifik bir tedavisi yoktur. Yalnıza asetaminofen aşırı dozunda spesifik bir tedavi mevcuttur, 24 saat içerisinde mümkün olduğunca erken verilen N-asetilsistein etkili bir tedavidir. Diğer toksik etkenlerde tedavi, etkenin bir an önce ortadan kaldırılması üzerine kuruludur. Karaciğerin aldığı hasar geri dönüşlü veya geri dönüşsüz olabilir.
Toksik Hepatitten Nasıl Korunurum?
Karaciğer üzerine yan etkileri olan ilaçlar gerçekten gerekmedikçe kullanılmamalıdır; kullanılması gerekiyorsa hekim kontrolünde ve rutin muayeneler ihmal edilmeden, minimum etkin dozda kullanılmalıdır. Birçok kolesterol ve tansiyon ilacının toksik hepatite yol açabileceği unutulmamalı ve ilaç kullanımına başlamadan önce kolesterol ve yüksek tansiyonla mücadele amaçlı yaşam tarzı değişikliğine gidilmelidir. Multivitamin kullanımına dikkat edilmelidir, bazı multivitaminlerin demir içeren gıdalar ile birlikte kullanımı karaciğerde hasara neden olabilmektedir. İlaçların alkolle etkileşimine dikkat edilmeli, alkol kullanımı sınırlanmalıdır. Çocuklarda ilaç kullanımı karaciğer için oldukça tehlikelidir, bu duruma özellikle dikkat edilmeli ve bilgisiz kimselerce önerilen ilaçlar kullanılmamalıdır.
Kronik Hepatit Nedir?
Akut hepatiti atlatamayan kişide kronik hepatit tablosu gelişir. 6 aydan uzun süren hepatite kronik hepatit denir. Kronik hepatit üç biçimde gözlenebilir:
- Yoğun alkol kullanımına bağlı gelişen alkole bağlı kronik hepatit
- Karaciğer hücrelerinin siroza gidebilecek şekilde inflame olduğu kronik aktik hepatit
- Karaciğerin hafif inflamasyonla seyreden kronik persistan hepatit
Bu kronik hepatit biçimleri, alkol kullanımına, viral hepatite, otoimmun bozukluğa, ilaç reaksiyonlarına ve bazı metabolik bozukluklara bağlı gelişebilir.
Kronik Hepatit Semptomları Nelerdir?
Kronik hepatit semptomları genellikle hafiftir, bazı hastalarda ise hiç görülmez. İştah kaybı, düşük vücut sıcaklığı, yorgunluk üst karın ağrısı, sarılık, splenomegali, karında sıvı birikmesi gibi kişiden kişiye değişiklik gösteren semptomlar vardır.
Kronik Hepatit Tanısı İçin Hangi Tetkikler İstenir?
Tanı, iyi bir tıbbi geçmiş ve hastanın öyküsünü dinlemek ile başlar. Kronik hepatit tanısında kullanılacak testler, karaciğerin spesifik virüslerine yönelik tanı testleri, karaciğer fonksiyon testleri ve karaciğer biyopsisidir.
Kronik Hepatit Nasıl Tedavi Edilir?
Kronik hepatitin tedavisini, sizin bireysel özellikleriniz, hastalığın nedeni, şiddeti ve seyrine göre hekiminiz belirleyecektir. Tedavinin esas amacı, karaciğerdeki tahribatı durdurmak ve hastalığa bağlı gelişen semptomları azaltmak/ortadan kaldırmaktır. Bunun için antiviral ajanlar ve kortikosteroidler kullanılır. Bunun yanında hastadan alkolü bırakması, kullandığı bir ilacı artık kullanmaması gibi bazı değişiklikler de istenebilir.
Karaciğer Yetmezliği Nedir?
Karaciğer yetmezliği, karaciğerin işlevlerinin bir bölümünü ya da tamamını yerine getirememesi durumunu ifade eder. Karaciğerin birbirinden çok farklı birçok işlevi olduğundan karaciğer yetmezliği hastalarının da belirtileri ve hastalığın seyri çok farklı olmaktadır. Dolayısıyla sendromlar çok değişken ve belirsizdir, karaciğer işlevlerinden tam olarak hangilerinin bozulduğunu ve hangi semptomlara yol açtığını ortaya koymak çok zordur. Karaciğer yetmezliği, hastanın semptomlarına göre, hafif, ağırlaşan ve ağır olmak üzere üçe ayrılır, ancak bu ayrımda net sınırlardan söz edilemez.
Karaciğer Yetmezliği Nasıl Tedavi Edilir?
Karaciğer yetmezliği, çok geniş bir hastalık skalasını kapsadığından, her hasta için uygulanabilecek bir tedavi planı çizilemez. Her hastada, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önüne alınarak farklı bir tedavi belirlenir. Tedavinin yanında hastadan beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi istenebilir. Hastanın yeterli protein alması, gerekiyorsa vitamin desteği alması, ödemli hastaların sodyum ve su oranını düşürecek diyet uygulaması, ve tüm hastalarda alkollü içkilerden tamamen vazgeçilmesi önerilir. Karaciğer tedavisinde kullanılan ilaçlar ise ancak semptom gidericidir, karaciğer yetmezliğini tedavi edecek bir ilaç yoktur.
Karaciğer Sirozu Nasıl Bir Hastalıktır?
Karaciğer sirozu daha çok 50 yaş üzeri yetişkin ve yaşlılarda görülen bir hastalık olmasına karşın bazı kalıtsal siroz hastalıkları(Wilson hast.) genç yaşta da ortaya çıkabilir. Viral hepatit varlığında ve alkolizmde siroz gelişebilir. Ancak bazı olgularda bunların ikisi de bulunmaz. Böyle hastalarda sarılığa dönük ailesel bir yatkınlığa ek olarak, bu kişilerin sarılıksız bir hepatit geçirmiş olabileceği de düşünülür. Kalp yetmezliği de siroza neden olabilmesi açısından değerlendirilmelidir. Safra sistemi kökenli ya da karaciğerde demir birikimine bağlı(hemokromatoz) siroz da görülebilir.
Karaciğer hücresi herhangi bir nedenle zehirlenir ya da ölürse, bu hücre bağışıklık sistemi tarafından antijen olarak algılanır, bu hücreye karşı antikor salgısı başlatılır, kandaki antijen-antikor etkileşimi daha çok hücre ölümüyle sonuçlanır. Karaciğer hücresi, kendisine zarar veren bir etken karşısında ölen hücrelerin yerini bağ doku ile doldurur, ve bağ doku oluşumu tüm hücrelerin arasını sarar, hücre bölünmesi amaçsız bir hal alır, lobçukların arasında bağ dokusundan oluşan yalancı lobçuklar belirir. Hücre ve damarlar bağ dokusu arasında sıkışarak organın beslenmesi ve oksijenlenmesi bozulur. Sürekli çoğalan bu siroz hücreleri(bağ doku hücreleri), adeta bir tümör gibi her yanı sarar ve dokunun tüm besinini tüketir.
Biyopsiyle alınan örneğin mikroskopta incelenmesiyle doku değişimleri gözlenebileceğinden siroz tanısı ancak bu şekilde konulabilir.
Karaciğer Sirozu Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın ilk zamanlarında, hastanın semptomları birçok başka hastalıkla da örtüşecek biçimde ve çok hafif olarak gözlenir. İştahsızlık, mide bulantısı, bağırsak düzensizliği, yağlı besinleri sindirememe, gaz, midede ağırlık hissi, alt ekstremitede ödem,... Ancak hastalığın ileri evresinde, semptomlar çok daha belirgindir. Hasta halsizdir, yemek yemez, cinsel iktidarsızlık gelişir, bulantı ve kusma görülür, bağırsaklarda gaz birikir ve en son semptom olarak da hastada assit gözlenir. Hastanın karnı gitgide şişer, idrar miktarı azalır, idrar rengi koyulaşır, hastanın karnında biriken sıvı diyaframa bası yapar, hastada solunum güçlüğü ortaya çıkar. Bağırsak ve dalaktan gelen kanın karaciğere geçmesini sağlayan kapı toplardamarında siroza bağlı kan basıncı yükselir. Bu nedenle hastada yemek borusu düzeyindeki toplar damarlarda varis oluşumu ile sağlanan yan bir dolaşım gelişir, bu durum hastanın yaşamı için büyük bir risk teşkil eder. Bu varisler zaman zaman yırtılır, hastada önce iç kanama ve buna bağlı olarak ilerleyen süreçte kansızlık görülür. Hastanın vücut direnci düşer, ilerleyen durumlarda ağızda amonyak kokusu, uyku hali, bilinç bozukluğu ve sonunda koma görülür.
Karaciğer Sirozu Nasıl Tedavi Edilir?
Siroz ciddi bir hastalıktır, tedavisi de oldukça zordur. Bu nedenle siroza karşı alınacak koruyucu önlemler çok değerlidir. Sirozlu hastanın sağlığı açısından, hekimin önerilerine birebir uyması gerekmektedir. Sirozlu kişi, alkolü tamamen hayatından çıkarmalı, beslenme alışkanlıklarını hekimin tavsiyelerine göre düzenlemelidir. Ayrıca, enfeksiyonlara karşı savunması düştüğü için hasta kişilerden kaçınması, kendini yormamaya dikkat etmesi, yemek borusu varislerinin yırtılmasına yol açabileceğinden kabızlığa karşı tedbir alması gerekmektedir. Sirozlu hastalarda yemek borusu varisini ve assiti tedavi etmeye yönelik uygulamalar vardır, ilerlemiş siroz hastalarında karaciğer nakli uygulaması da her geçen yıl daha da fazla olarak yapılmaktadır.
Karaciğer resim-6
Portal Hipertansiyon Nedir?
İki vasküler ağ arasında kalan dolaşım bölümüne "portal sistem" denir. Portal hipertansiyon ise, portal venöz basınçta meydana gelen artış ve kollateral yollarda dolaşımın gelişmesi sonucu portal sistem kanının büyük bir kısmının karaciğere uğramadan sistemik dolaşıma katılması ile oluşan bir tablodur. Portal hipertansiyon, portal ven basıncının 5 mmHg ve üzerinde olması olarak tanımlanır. Basınç 12 mmHg'nın üzerine çıktığında özefagus varisleri görülür. Sirozlu bir hastanın karaciğerinde intrahepatik direnç nedeniyle sinüzoid ve terminal hepatik venüller etrafında miyofibroblast göçü sonrası portal hipertansiyon gelişir.
Portal hipertansiyon nedenlerine göre prehepatik, hepatik ve posthepatik olmak üzere üç grupta incelenir. Prehepatik nedenler, portal venöz kan akımının arttığı durumları ve splenomegaliye yol açan durumları, ayrıca portal veya splenik venin trombozu ve tıkanması ile seyreden pankreatit ve karın travması gibi durumları kapsar; hepatik RHT akut ve kronik karaciğer hastalıklarına bağlı gelişir; posthepatik PHT ise, karaciğer ven patolojileri ve kardiyomyopati ile çeşitli kalp kapak patolojileri de dahil olmak üzere kalp hastalıklarını kapsar.
Alkol Portal Hipertansiyona Neden Olur mu?
Alkol, terminal hepatik venlerin(toplardamarların) zarar görmesine yol açar. Karaciğerde yağlanma ile ilişkili karaciğer hücre kütlesi artışından sorumludur. Ayrıca karaciğere inflamatuar hücre göçünü artırır. Alkol bu üç mekanizmanın etkisiyle, portal hipertansiyon gelişimine çok uygun bir zemin hazırlayabilir.
Portal Hipertansiyon Nasıl Tedavi Edilir?
Portal hipertansiyonu olan bir hasta, bir gastroenterolog, girişimsel radyolog, hepatolog, cerrah v e yoğun bakım uzmanı kontrolünde muayene ve tedavi edilmelidir. Hastanın ilk olarak portal hipertansiyonunun nedeni ortaya koyulmalıdır. Bunun yanında portal venöz anatomi ve karaciğerin fonksiyonel rezervi, ayrıca varsa GIS kanamasının yeri ve biçimi belirlenmelidir.
Hastalığın tanısında, tam kan sayımı, demir ve bakır düzeyi ölçümü, antitripsin düzeyi ölçümü gibi çeşitli laboratuvar tetkikleri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MRI ve panendoskopi gibi çeşitli yöntemler kullanılır.
Portal hipertansiyonun en önemli komplikasyonu, özefagus varis kanamasıdır. Özefagus varis kanaması endoskopik olarak %95 oranında durdurulur, tekrar kanama olursa, özel bir tüp yardımıyla çeşitli medikal ajanlar verilerek kanama durdurulur. Endoskopik band ligasyonu ve endosopik skleroterapi de uygulanan yöntemler arasındadır. Aktif kanama durdurulduktan sonra, portal ven basıncının düşürülmesine yönelik uzun süreli medikal ve cerrahi olabilecek bir tedavi başlatılır.
Hepatik Ensefalopati Nedir?
Karaciğer hastalıkları sonucu beyin ve sinir sisteminde hasar oluşmasıdır. Siroz, hepatit, portal hipertansiyona bağlı oluşabileceği gibi, çeşitli ilaç kullanımları, aşırı proteim alımı, gastrointestinal kanama ve bazı cerrahi girişimler de hepatik ensefalopatiyi tetikleyebilir. Kişinin bilinç, davranış ve kişiliğinde değişiklikler meydana gelir. Yer-zaman tanımının kaybı, unutkanlık ve hafıza bozuklukları görülür. Hasta önceleri gündüz uykuya dalıp gece uyuyamamaktan şikayet eder, ardından ağrılı uyaranlara yanıtsızlık ve komaya kadar hastalık ilerleyebilir. Hastalık sonucu, geri dönüşümü olmayan skoma ve kalıcı sinirsel bozukluklar ortaya çıkabilir. Ani başlayan hepatik ensefalopatide hastalığın geri dönüşü daha kolayken, uzun sürede geliştiği durumlarda geri dönüş çok zor olmaktadır.
Hepatik Ensefalopati Nasıl Tedavi Edilir?
Hepatik ensefalopati, hastanede devamlı kontrol altında tutularak tedavisinin gerçekleştirilmesi gereken bir hastalıktır. Tedavinin amacı, hastalığa yol açan etkenlerin yok edilmesi ve toksinlerin nötralizasyonudur. Koma gelişen hastada solunum ve dolaşım da riske gireceğinden öncelik açısından daha farklı bir tedavi gerekir. Enfeksiyonların, böbrek yetmezliğinin, elektrolit dengesizliğinin ve GİS kanamalarının tedavi edilmesi gerekir. Koma geliştiğinde sağkalım oranı %20lerde olduğundan tedaviye özellikle önem verilmelidir.
Kist Hidatik Nasıl Bir Hastalıktır, Nasıl Bulaşır?
Özellikle Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde sık rastlanan bir hastalık olan kist hidatik, paraziter bir hastalıktır. Hastalığa etken parazitlerden en sık bulunanı echinococcus granulosus olup, bu parazitin neden olduğu hastalık ülkemizde de ciddi bir halk sağlığı sorunudur. İnsanlara, köpeklerin dışkısında bulunan parazit yumurtalarının, kirli eller, su ve yiyecekler ile ağız yolundan alınması ile bulaşır. Karaciğer ve akciğer başta olmak üzere organlarda içi sıvı dolu kistler oluşur.
Kist hidatik çoğu zaman hiçbir belirti vermeyebilir. Akciğere yerleşen kist, öksürük, göğüs ağrısı, kanlı balgam, ateş, kilo kaybı, nefes darlığı ve çarpıntıya yol açabilir. Kist patlarsa, ağızdan berrak bir sıvı ve kist parçacıkları gelebilir. Kist karaciğere yerleştiğinde ise, karın ağrısı, karında hassasiyet, hepatomegali gibi şikayetler görülür. Beyine yerleşen kist, kusma ve baş ağrısı gibi şikayetlere neden olur. Kistlerin patlayarak çevreye yayılmaları yaygın ikincil kist oluşumuna neden olur. Kist sıvısının içeriği nedeniyle de çeşitli alerjik reaksiyonlar hatta alerjiye bağlı anafilaktik şok bile gelişebilir. Tanıda direkt grafiler, USG, BT ve MRI kullanılabilir. Çeşitli serolojik testler de tanıyı doğrular, tedavinin takibinde de tekrarlanır.
Kist Hidatik Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavide cerrahi ve medikal tedavi kullanılır. Bu ikisine ek olarak ultrason eşliğinde kiste girilerek kist sıvısının boşaltılıp, kisti öldürücü maddelerin verilmesine dayanan perkütan tedavi de kullanılabilir.
Karaciğer Kanseri Nedir?
Karaciğerin kendi hücrelerinden kaynaklanan kanserler, karaciğere başka organlardan yayılan kanserlere göre oldukça az görülür. Karaciğer kendini yenileme kapasitesi çok yüksek bir organ olmasına rağmen orta yaş üzeri insanlarda karaciğer tümörlerine dünyanın bazı bölgelerinde daha sık olarak rastlanabilir. Karaciğer tümörleri benign(iyi huylu) ve malign(kötü huylu) olabilirler.
Karaciğer kanserinin sirozla ve Hepatit B virüsüyle birlikte görülme sıklığı oldukça yüksektir. Bunun yanında çeşitli toksik maddelerin de karaciğer kanserine yönelik riski artırdığı bilinmektedir.
Karaciğer kanserinin belirtileri genellikle sağ karında başlayıp omuza doğru yayılan gezici ağrılar, hazımsızlık, iştahsızlık, bulantı, kusma, kansızlık, halsizlik ve bazen de ödemdir. Çocuklardaki belirtiler ise büyümenin durması, iştah kaybı ve karında kitledir.
Karaciğerin işlevini sürdürmesi ile yaşam beklentisi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Olguların çoğunda ölüm, karaciğer komasına, GİS kanamasına, özefagus toplardamar yırtılmasına ya da tümörün yırtılmasına bağlıdır.
Karaciğerin İyi Huylu Tümörleri Nelerdir?
Karaciğerin benign tümörleri hemanjiyom, hepatik adenom, fokal nodüler hiperplazi ve hamartomadır. Hemanjiyom, karaciğerin en sık görülen solid benign tümörüdür. Anjiyografi tanıda en etkin tetkiktir. Hepatik adenom, oral kontraseptif kullanan kadınlarda daha sık görülür. Fokal nodüler hiperplazi, çoğunlukla genç kadınlarda görülür, izodens lezyonu olduğundan USG veya BT ile tanı koyulması zordur. Hamartoma, malignansi riski olmayan, bebek ve çocuklarda da görülebilen bir tümördür.
Karaciğerin Kötü Huylu Tümörleri Nelerdir?
Karaciğerin malign tümörleri, hepatosellüler karsinom, fibrolamellar HCC, anjiyosarkomlar ve metastatik tümörlerdir. Hepatosellüler karsinom, karaciğerin en sık görülen primer malign tümörüdür, hepatit viral enfeksiyonlar, siroz ve genetik metabolik hastalıklarla arasında ilişki vardır. Hastalar en sık sağ üst kadran ağrısı ile başvurur. Fibrolamellar HCC, daha genç bireylerde ve siroz öyküsü olmayan hastalarda görülür. İyi sınırlı ve kapsüllü bir tümördür, daha iyi prognoza sahiptir. Anjiyosarkomlar, en sık görülen primer karaciğer sarkomu olup en önemli laboratuvar bulgusu trombositopenidir. Metastatik malign tümörler, karaciğerin en sık rastlanan malign tümörleridir. Üst GİS, genitoüriner sistem, nöroendokrin sistem, meme, over, deri, yumuşak doku gibi birçok organ ve dokunun kanserinin metastazı ile oluşabilir. Bu metastazlar, portal ven yolu ile, lenfatik yayılım ile, hepatik arteriyel yol ile veya direkt yayılım ile karaciğere ulaşabilirler.
Karaciğer Kanseri Tanı Ve Tedavisi Nasıldır?
Karaciğer tedavisinde, cerrahi tedavi, ilaç tedavisi ve ışın tedavisi kullanılabilir. Genel olarak kanser uzak bir bölgeye metastaz yaptığında, sistemik hastalık gibi düşünülür ve artık bölgesel tedaviler etkili olmadığı için cerrahi yöntemler kullanılamaz. Tedavinizin seyrini sizin bireysel özelliklerinize, hastalığın ne olduğuna, evresine ve yayılımına göre en iyi hekiminiz belirleyecektir.
Karaciğer Hastalıklarından Nasıl Korunurum?
Karaciğer kanserinden korunmak için çeşitli beslenme önerileri yapılıyor olsa da, karaciğer kanseri genellikle kötü prognozlu bir hastalıktır. Tanı koyulduğunda hastalık çok ilerlemiş olur, bazı hastalar uzun yıllar yaşasa da çoğu hasta 6 ay içerisinde hayatını kaybeder. Karaciğerinizi korumak için elinizden gelen, aşırı alkol kullanımından kaçınmak, karaciğerinizi gerekli olmadıkça ilaç ve toksik maddelere maruz bırakmamak olacaktır.